Yağ bezesi, ter bezi kitleleri, benler ve ciltte oluşan her türlü yumru genellikle çok sıkıntı vermese de bizi tedirgin etmeye yeter. Peki bu yumrular, bu kitleler önemsenmeli mi? Herhangi bir soruna yol açar mı?
Doktora gitmek gerekir mi?
Her şeyden önce bu soruyu cevaplamak doğru olur. Cildimizde ve hemen cildin altında bulunan yağlı kaslı dokularda oluşan sertliklerin çok büyük bir kısmı önemsiz sayılabilecek, herhangi bir tedavi yapılmasa bile ciddi sorunlara yol açmayacak türden lezyonlardır. Ancak yine de ciltte bulunan bazı lekeler, dışarıdan hissedilen bazı yumrular ve sertlikler ciddi sorunlara yol açabilir. Cildiye, genel cerrahi ve bazı durumlarda bölgeye özel uzmanlar bu lezyonların tehlikesini sezebilecek şekilde eğitim alırlar. Yalnızca internetten edindiğiniz bilgilerle bir yumrunun veya bir lekenin tehlikeli olup olmadığını maalesef anlayamazsınız. Bu nedenle, her ne kadar tehlikeli olma olasılığı düşük olsa da, bu tür bir şikayetiniz olduğunda ilgili hekime göstermeniz en güvenli yoldur.
Yağ bezeleri… Lipomlar.
Burada kısaca özellikle genel cerrahi alanına giren ve çıkarma işlemi yaptığımız bazı kitlelerden bahsedeceğim. Bunların arasında en sık karşımıza çıkan, halk arasında yağ bezesi olarak bilinen lipomlar. Lipom tüm vücudumuzda farklı yerlerde bulunan yağ dokusundan ortaya çıkan bir çeşit iyi huylu kitledir. Bir kitlenin lipom olduğundan eminsek bu kitlenin kötü huylu olmadığından eminiz anlamına gelir.
Lipomlar hiçbir sıkıntı yaratmadan kolda, bacakta, sırtta, ensede vb. bulunabileceği gibi, yavaşça büyüyerek çevresindeki diğer dokuları rahatsız edebilir, ağrıya neden olabilir. Ayrıca dışa kabarıklık yaparak gündelik hayatta rahatsızlık verebilir. Lipomlar dediğimiz gibi zararsızdır. Genellikle yumuşak bir his verir ve yıllar içinde büyür. Ancak büyüme hızı yüksek kitleler lipom olmayabilir. Hızla büyüyen kitlelerin tam olarak ne olduğu ancak çıkarıldığı zaman patoloji raporuyla anlaşılabilir.
Hastamızı rahatsız eden veya hızlı büyüyen bir lipom tespit ettiğimizde çıkarılmasını öneriyoruz. Ameliyathaneye gerek duymadan yapılabilen bu işlem ortalama on beş dakika sürer. 5 cm’nin üzerindeki lipomlar, sırtta, ensede yerleşen lipomların çıkarılması daha fazla zaman alabilir. Çıkarma işlemi sonrasındaki iyileşme süresi de yine çıkarılan lipomun boyutuna göre artabilir. Küçük lipomların çıkarılması sonrası hastalar hemen günlük işlerine dönebilir.
Yağ Kisti… Sebase Kist.
Vücudumuzdaki kıl foliküllerinin çevresinde cildin hafif yağlanmasını sağlayan özel salgı bezleri bulunur. Bu bezlerin salgı kanalları bir sebeple tıkanırsa sebase kist dediğimiz kitleler oluşur. Sebase kistler genellikle kafa derisi, gövde, sırtta gözlenir. Ciltte oluşan küçük hasarlar sebase kistlerin oluşum sürecini başlatır. Daha sonra tıkanan kanal içinde sıvı biriktikçe yavaş yavaş kist büyür.
Sebase kistler tamamen iyi huylu kitlelerdir. Genellikle ağrı veya kitle hissi dışında rahatsızlık vermezler. Ancak bazı durumlarda bu kistlerin içinde mikrop üreyebilir. Bu durumda kist abseye dönüşür ve daha şiddetli ağrı ve hatta ateş yapabilir. Bu durumda kistin boşaltılması gerekir.
Bazı durumlarda da sebase kistler üzerindeki deri üzerinde bir delik oluşturarak kendiliğinden boşalır. Hastalar şişliğin içinden irin benzeri koyu kıvamlı bir sıvı boşaldığını görürler.
Bu saydığımız sorunları önlemek ve hastalarımızın rahatsızlıklarını gidermek amacıyla sebase kistler, aynı lipomlarda olduğu gibi çıkarılabilir.
Siğiller
Vücudun farklı yerlerinde çıkan siğiller de lazer veya elektrokoter yöntemiyle yakılabilir veya cerrahi olarak çıkarılabilir.
Ciltte ve cildin altında oluşan lezyonlar çoğunlukla masum olsa da bazen ciddi hastalıkların habercisi de olabilir. Bunun yanında lipom, sebase kist gibi iyi huylu kitleler de günlük hayatınızı sekteye uğratabilecek sıkıntılar yaratabilir. Bu nedenlerle böyle bir şikayeti olan herkesin ilgili bir uzmana muayene olmasını öneriyoruz.
Comments