Günlük dilimizde daha çok göğüsler olarak nezih ve kibar bir şekilde ifade edilse de tıbbi konuşmak gerektiğinde göğüs başka bir anlama geldiğinden burada da “meme” kelimesini kullanıyoruz. Meme sağlığı her kadın için çok önemli. Oluşabilecek hastalıklar ve bu hastalıkların sonuçlarını çok iyi biliyor ve basit kontrollerle pek çoğunun önüne geçebiliyoruz.
Nelere Dikkat Etmeliyim
Her kadının hayatı boyunca mutlaka kendi meme sağlığıyla ilgili bilinçli olması gerekir. Meme kanseri her ne kadar çok sık karşılaşılan bir hastalık olsa da erkenden tespit edilmesi durumunda tamamen tedavi edilebilir. Erken tanının mümkün olabilmesi için gençlik yıllarında kadınların kendi kendilerine kontrol yapmaları yeterli görülürken özellikle kırk yaşından itibaren hekim tarafından yapılacak kontroller gerekli olur.
Kişisel Risk Hesaplaması
Her kadının taşıdığı meme kanseri riski aynı değildir. Yani meme kanseri gelişme riski kadından kadına değişkenlik gösterir. Meme kanseri riskini belirleyen en önemli özellikler şöyledir:
- Yaş
- Anne veya baba tarafında meme kanseri olan akraba olması
- Doğurgan halde geçirilen sürenin uzunluğu (İlk adet görme yaşı ile menopoz yaşı arasında kalan süre)
- Tamamlanan gebelik sayısı
- Emzirmeyle geçen sürenin uzunluğu
- Östrojen içeren ilaçların kullanımı
- Mammografi veya ultrasonda çıkan riskli görüntüler
- Daha önce biyopsi yapıldıysa biyopsi sonucunda çıkan durumlar
Bu maddeleri kısaca gözden geçirelim:
Yaş: Meme kanseri görülme sıklığı 40 yaşından sonra belirgin bir artış gösterir ve özellikle 70 yaşına kadar hayatın en riskli dönemi olarak kabul edilir.
Aile öyküsü: Anne veya baba tarafında bir akrabanızda meme kanseri olduğunu biliyorsanız sizde de genetik olarak hastalığın görülme riski artmış demektir. Annesinde meme kanseri olan kadınlar bu anlamda en büyük risk altındadır.
Doğurganlık süresi ve östrojen: Kadının doğurgan olduğu süre boyunca vücudunda belirgin bir östrojen hormonu hakimiyeti vardır. Bu hormon meme kanseri gelişimi riskini arttıran bir hormondur.
Gebelik sayısı ve emzirme: Gebelik ve emzirme sürecinde östrojen hormonu hakimiyeti yoktur. Bu nedenle gebelikler ve emzirme ile geçen süre meme kanserine karşı koruyucudur.
Mammografi, ultrason ve biyopsi sonuçları: Daha önce tetkik yapıldıysa bu tetkiklerin sonuçlarının mutlaka bir genel cerrahi uzmanı tarafından değerlendirilmesi gerekir. Tetkikler tamamen normal bulgular sunabileceği gibi bazen de riskli durumları tespit edebilir.
Yaşa Göre Alınması Gereken Önlemler
Öncelikle söylememiz gerekir ki, yaştan bağımsız olarak her kadının meme içindeki dokuda bir anormallik olup olmadığını takip etmesi gerekir. Kültürümüz gereği pek çok kadın “ayıp” veya “uygunsuz” olduğunu düşünerek memesine fazla dokunmamayı tercih etmektedir. Halbuki nasıl vücudumuzun herhangi başka bir yerinde bir sertlik, bir ağrı, bir değişiklik olduğunda dikkatle inceliyoruz; memede bir sertlik var mı, bir farklılık var mı diye bakmaktan da çekinmememiz gerekiyor. Genç kızlarımıza bunun normal olduğunu, arada bir memenin içindeki dokuyu kontrol etmeleri gerektiğini öğretmemiz gerekiyor. Tüm kadınlarımızın bunu kişisel bakımlarının bir parçası olarak anlaması gerekiyor.
Memesinde daha önce fark etmediği bir farklılık hisseden tüm kadınların, kaç yaşında olursa olsun, bir genel cerrahi uzmanına muayene olması gerekiyor.
Kırk yaşına gelen kadınlarınsa artık düzenli olarak genel cerrahi uzmanına muayene olmalarını öneriyoruz. Bunun iki nedeni var. Birincisi bu yaştan sonra meme kanseri görülme riski giderek artıyor. İkinci nedene gelirsek: Meme kanserinin erken tespit edilmesine yarayan çok kıymetli bir tetkik olan Mammografi, kırk yaşından sonra en iyi görüntüyü vermeye başlıyor. Daha genç kadınlarda yeterli görüntü sağlayamayan bu teknik artık çok başarılı sonuç veren bir tetkik haline geliyor. Bu nedenle kırk yaşından sonra tüm kadınlara (hekimin tavsiyesine ve kişisel riske göre) bir veya iki yılda bir düzenli mammografi yaptırmasını şiddetle tavsiye ediyoruz.
Mammografi Zararlı Diyorlar, Doğru Mu?
Kesinlikle yanlış. Mammografi pek çok kadına hastalığı çok erken aşamada fark etme şansı tanıyan hayat kurtaran bir tetkiktir. Çok az miktarda radyasyon kullanılarak yapılır. Tıpkı akciğer filmleri gibi. Yapılan çok sayıda araştırma mammografide maruz kalınan radyasyonun tehlikeli olmadığını açık şekilde ortaya koymuştur.
Ya Meme Kanseri Olursam?
Elbette hiçbir hastalık güzel duygularla karşılanmaz. Ancak şunu bilmelisiniz ki, meme kanseri erken fark edildiğinde çok iyi bir şekilde tedavi edilebilen ve yaşam süresini azaltmayan bir hastalıktır. Düzenli kontrollerinizde, doktor muayenesinde veya mammografide şüpheli bir kitle saptandığında biyopsi yaparız. Bu biyopsi sonucunda meme kanseri çıkması durumunda sakin olmalı ve vakit kaybetmeden bize gelmelisiniz. Bizler hastalığın evresini belirleyip en uygun tedavi seçeneklerini size sunar ve bir an evvel harekete geçeriz. Kimi zaman sadece memeden bir miktar doku çıkarılması ve hafif ilaçlarla bile meme kanseri tedavi edilebilir. Randevu oluşturmak için 0 532 349 8119 numaralı telefonu arayabilir veya mesaj gönderebilirsiniz.
Comments